Uzun bir aradan sonra merhaba! Her seferinde diyorum yazmam lazım bir şeyler diye ama bir türlü o vakti bulamadım kendimde. Kendi yazdığım bir etkinliği sizinle paylaşmadan önce neden böyle bir konu seçtiğimi sordum kendime ve tabi paylaşmak istedim. Etkinliği ise bu posttan sonra paylaşacağım. :)
Neden Bu Konuyu Seçtim
Aslında her şey ilk başta etkinliğin
birinci kısmında belirttiğim videoyu izlememle başladı. ( https://www.youtube.com/watch?v=Qv_jwegGtvY ) Video beni hem çok
etkiledi hem çok çok fazla düşündürüp sorgulamaya itti. Toplumsal normlar
nedeniyle, olmak istediğimiz karakterden ne kadar uzaklaştığımızı farkettim. İnsanların
“Sen kızsın öyle yapma,erkek dediğin böyle olur” gibi kalıp cümlelerin bizi biz
olmaktan alıkoyduğunu görmek,bunun farkına varmak acı bir tokat gibi yüzüme
çarptı. Sonra bunu değiştirmek için ilk önce insanlara bunun farkındalığını
kazandırmak gerektiğini düşündüm. Değiştirilecek şeyin ne olduğunu
içselleştirmeleri gerekmekteydi. Onlarda bu kalıp yargıların farkına varmalı ve
hayatlarının bundan sonraki kısımlarına öyle yön vermeliydi.
Bu etkinliği daha erken yaştaki
çocuklara,düzeylerine uygun bir şekilde uygulamak ileride bu kalıpları
kullanmamalarına sebep olacaktır. Bu bilinci ne kadar erken yaşta çocuklara
kazandırırsak, ileride ‘eşitlikçi,özgürlükçü,adaletçi’ bireyler olmaları o
kadar kolay olur. Bu yüzden küçük kız ve oğlan çocukları,aralarındaki tek
farkın sadece fiziksel olduğunu kavrayacak ve ona göre hareket edecektir. Bir kız
çocuğu araba ile oynamak istediğinde ilk başta kendi akran grubu tarafından
dışlanıyordu fakat biz bu etkinliği yaptığımızda cinsiyetçi kalıp yargıları
ortadan kaldırdığımızda oğlan çocukları ile birlikte araba oynamasında hiçbir ‘dışlanmışlık’
yaşamadan kabul görecektir.
Çocuklar bu
kavramları,değerleri,yargıları ilk önce en yakınlarından almaktadır. Çocukların
en yakınında olan bireyler ise
annesi,babası,kardeşidir. Yani ailesidir. Etkinliğimizin amacına ulaşması için
çocukların hiçbir ikilem arasında kalmaması gerekmektedir. Okulda,sınıf
ortamında bizler cinsiyetçi tutumlardan uzak tutup aile bireyleri tarafından
cinsiyetçi yargılara maruz kalırsa, etkinlik çocuk için bir fayda sağlamaz. Faydadan
ziyade kaldığı bu ikilem arasında sorunlar yaşayabilir. Bu yüzden yapacağımız
ana-baba eğitimleri sırasında yıl içinde planlamış olduğumuz etkinliklerimizin
bazılarını,özellikle çocuğun ikilemlere düşeceğini düşündüğümüz etkinlikleri
ilk önce anne ve babalarıyla uygulamak gerekmektedir. Böylece etkinlik tam
anlamıyla amacına ulaşmış olur.
Sonuç olarak kendimiz olmayı
başkalarının istekleri doğrultusunda yapmamalıyız. Kendimiz olmayı ya da kendimizi
gerçekleştirmeyi içimizden nasıl geçiyorsa,neyi yapmak istiyorsak,nasıl
davranmak istiyorsak ona göre hareket edip, onu yapmalıyız. Aksi takdirde ‘kendimiz’
olamayız. Toplumun olmasını istediği kişi oluruz. Şimdi içimizden gelene kulak
verip neyi yapmak istiyorsak onu yapalım. Hayatımız’ı başkalarına göre değil
kendi’mize göre yaşayalım.
Psikolojik Danışman Adayı Ece Nur Öztürk :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder